Makaleler

İcra ve İflas Kanunu İle İlgili Bazı Önemli Değişiklikler

Aralık 2021, ERDEMİR&ÖZMEN AVUKATLIK ORTAKLIĞI

İcra ve İflas Kanunu İle İlgili Bazı Önemli Değişiklikler

İCRA VE İFLAS KANUNU İLE İLGİLİ BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

30.11.2021 tarihli ve 31675 numaralı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayım tarihi itibari ile yürürlüğe giren “7343 numaralı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“Kanun)” ile birlikte; başta icranın geri bırakılması kararında yetki, yeni icra daireleri başkanlıklarının kurulması, haciz talebi için süreler ve giderler, rızaen satışın şartları, açık arttırmaların elektronik satış portalı üzerinden gerçekleştirilmesi, hacze konu taşınmazlarda kira bedelinin kime ve nasıl ödeneceği ve çocuk teslimi ile çocukla kişisel ilişki kurulması gibi önemli hususlarda değişiklikler yapılmıştır.

İşbu makalede, yukarıda belirtilen bazı önemli düzenlemelere ilişkin genel anlamda bilgi verilecektir.

İcranın geri bırakılması kararında Yerel Mahkemenin yetkilendirilmesi hakkında değişiklikler

İşbu değişiklikle birlikte daha öncesinde Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay’da olan icra kararının geri bırakılması kararını verme yetkisi takibin yapıldığı yer icra mahkemesine verilecektir. İcranın geri bırakılması kararının, istinaf ve temyiz aşamaları bakımından ayrı ayrı alınması usulü ise geçerliliğini koruyacaktır.

İlgili hüküm özetle aşağıdaki şekildedir;

“MADDE 5 – 2004 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; beşinci fıkrasının ikinci cümlesine “verilmeyeceğine” ibaresinden sonra gelmek üzere “bozma sonrası esası inceleyecek” ibaresi eklenmiş; altıncı fıkrasının birinci cümlesine “başvurunun” ibaresinden sonra gelmek üzere “kesin olarak” ibaresi ve fıkraya ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir.

Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder.’’

Yeni icra daireleri başkanlıklarının kurulması hakkında değişiklikler

Kanun’un yürürlüğe girmesi ile birlikte iş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından, yetki çerçevesi de belirlenmek suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilecektir. Bu başkanlıklarda bir başkan ile yeteri kadar başkan yardımcısı bulunacaktır.

İlgili hüküm özetle aşağıdaki şekildedir;

 MADDE 2 – 2004 sayılı Kanuna 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“İcra daireleri başkanlığı:

MADDE 3/a – İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından, yetki çevresi de belirlenmek suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir.

Başkanlıkta bir başkan ile yeteri kadar başkan yardımcısı bulunur…’’

Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması hakkında değişiklikler

Kanun ile düzenlenen “Talep İçin Müddetler Ve Giderlerin Yatırılması’’ başlıklı 106. maddeyle beraber alacaklı veya borçlu kişiler, hacizden itibaren bir yıl içerisinde haczolunan malın satışını talep edebilecektir. Bu hüküm borçlunun üçüncü şahıslardaki alacakları hakkında da geçerli olup satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması da zorunlu hale getirilmiştir.

İlgili hüküm özetle aşağıdaki şekildedir;

 “MADDE 9 – 2004 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması:

MADDE 106 – Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı da bu hükme tabidir.

Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından birinci fıkrada belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzar.

Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur…’’

Rızaen satış yetkisine dair şartlarda meydana gelen birtakım değişiklikler

Kanun ile taraflara da birtakım yeni haklar tanımış olup bu düzenlemeyle beraber borçluya satış yetkisi verilmesi adı altında borçlunun, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilmesi mümkün hale getirilmiştir. Kıymet takdirinin yapılmadığı durumlarda ise borçlu kıymet takdirinin yapılmasını talep edebilecektir.

İlgili hüküm özetle aşağıdaki şekildedir;

“MADDE 12 – 2004 sayılı Kanuna 111 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Borçluya satış yetkisi verilmesi:

MADDE 111/a – Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir…’’

Elektronik Satış Portalı üzerinden haczolunan malların açık arttırmayla satışına dair düzenlemeler

Yeni düzenlemeyle açık arttırmayla ilgili olarak da bazı değişikliklere gidilmiş ve haczolunan malın satışının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine entegre elektronik satış portalında açık arttırma suretiyle yapılması öngörülmüştür. Bu açık arttırmada teklif verme süresi 7 gün olarak düzenlenmiş, teklifler arasındaki farkın ise satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde birinden ve her halde yüz Türk lirasından az olmaması kararlaştırılmıştır.

İhale bedelinin ödenmesi ve ilgili malın teslimi ile ilgili de düzenlemeye gidilmiş ve ihale alıcısının, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren 7 gün içinde satış bedelini nakden ödemesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca satılan malın ihale kesinleşmeden teslim olunmaması ve resmi sicilde alıcı adına tescil edilmemesi gerektiği düzenlenmiştir.

İlgili hükümler özetle aşağıdaki şekildedir;

“MADDE 13 – 2004 sayılı Kanuna 111 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Elektronik ortamda açık artırma suretiyle satış:

MADDE 111/b – Haczolunan malın satışı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine entegre elektronik satış portalında açık artırma suretiyle yapılır.’’

MADDE 18 – 2004 sayılı Kanunun 118 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İhale bedelinin ödenmesi ve malın teslimi:

MADDE 118 – İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini nakden ödemek zorundadır.

Satılan mal, ihale kesinleşmeden teslim olunmaz ve resmî sicilde alıcı adına tescil edilmez.”

İhaleye konu taşınmazlarda kira bedelinin icra dairesine ödenmesi hakkında düzenlemeler

İhale konusu taşınmazlardaki kiracıları ve ihaleyle ilgili taşınmazı satın alacak kişilere özel düzenlemeleri de içeren bu yeni kanunla birlikte ihale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hallerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emredecektir. Bu vasıtayla kira bedelinin ödenmesiyle ilgili ihtilafların meydana gelmesinin ve geçmişe dönük hak kayıpları yaşanmasının önüne geçilmiş olacaktır. Ayrıca satışı isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi hara tabii tutulacaktır.

İlgili hüküm özetle aşağıdaki şekildedir;

 “MADDE 27 –...“İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hâllerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emreder. İlgili, ihtara rağmen kirayı veya belirlenen bedeli icra dairesine yatırmazsa hakkında 356’ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Bu şekilde depo edilen bedel, ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenir…”

Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması hakkında düzenlemeler

Yeni düzenlemenin şüphesiz en ilgi çeken kısımlarından birisi de “Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması” başlığı altı düzenlenen maddelerdir.

Mevcut değişiklilerle çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemeleri tarafından verilen ilam veya tedbir kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak, Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince yerine getirilecek ve çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemlerin tamamı, müdürlüklerce belirlenen teslim mekanlarında gerçekleştirilecektir. Bu düzenlemeyle beraber çocuklar için çocuk teslim merkezlerinin kurulmasının da önü açılmış bulunmaktadır.

İlgili hükümler özetle aşağıdaki şekildedir;

MADDE 38 – 4721 sayılı Kanunun 324 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Velayet kendisine bırakılan ana veya baba, kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerini yerine getirmezse çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayet değiştirilebilir. Bu husus kişisel ilişki kurulmasına dair kararda taraflara ihtar edilir.”

‘’MADDE 39 – … MADDE 41/A – (1) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemeleri tarafından verilen ilam veya tedbir kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak, Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince bu Kısım hükümlerine göre yerine getirilir…’’

‘’MADDE 42 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Teslim mekânları

MADDE 41/D – (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemler, müdürlükçe belirlenen teslim mekânlarında gerçekleştirilir…’’

‘’MADDE 43 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Şikâyet ve itiraz

MADDE 41/E – (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin müdürlükçe yapılan işlem ve verilen kararlara karşı, öğrenme veya tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesine şikâyette bulunulabilir…’’

Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takip başlatılması hakkında düzenlemeler

İşbu yasayla birlikte abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takibin başlatılması usulü hakkında kanunda yapılan düzenlemeyle, abonelik sözleşmelerinde haciz talep edilebilmesine ilişkin süre sınırı 2 yıldan 5 yıla çıkarılmıştır. Buna göre, bu kapsamda abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan borçla ilgili ödeme emrini tebliğini takip eden 5 yıl içinde haciz talebi olmaması durumunda ancak takip düşürülebilecektir.

‘’MADDE 56 – 6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “iki” ibaresi “beş” şeklinde değiştirilmiştir.’’

KAYNAKÇA

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/11/20211130-1.htm

Benzer Makaleler

Ocak 2022 Blockchain Teknolojisi ve Bitcoin
Aralık 2021 Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarına İlişkin Tebliğ ve Yönetmelik