Makaleler

Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu’na İlişkin Düzenlenen Yeni Etkin Pişmanlık Hükmü Üzerine Değerlendirme

Mart 2020, Erdemir&Özmen Avukatlık Ortaklığı

Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu’na İlişkin Düzenlenen Yeni Etkin Pişmanlık Hükmü Üzerine Değerlendirme

7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 49.maddesiyle 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan ‘Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu’ için yeni bir etkin pişmanlık hükmü düzenlenmiştir. İlgili Hüküm 7226 sayılı Kanun’un 26.03.2020 tarihinde Cumhurbaşkanınca yayımlanması ile birlikte yürürlüğe girmiştir.

14.12.2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesi kapsamında Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu; Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı hükmü düzenlenmiştir.

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesinin 1.Fıkrası;

‘Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.’

şeklinde düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca çekin karşılıksız çıkmasına sebebiyet veren kişi hakkında şikâyet üzerine adli para cezasına hükmolunur.  Ayrıca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın varlığı halinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmolunur.

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6. Maddesi kapsamında ise Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu’na ilişkin olarak Etkin pişmanlık hükümleri ve yasağın kaldırılması düzenlenmiştir.

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6. Maddesi;

‘(1) Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında;

a) Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,

b) Kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,

c) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,

karar verilir.

(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilân olunur.’

şeklinde düzenlenmiştir.

7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’unun 49.maddesi kapsamında Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu’na ilişkin yeni bir etkin pişmanlık hükmü düzenlenmiş ve 5941 sayılı Çek Kanununa geçici madde olarak eklenmiştir.

7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’unun 49. Maddesi;

‘14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 5- (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.

(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemez.

(3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.

(4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir.

(5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır.

(6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.”

şeklinde düzenlenmiştir.

Söz konusu yeni etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşulları aşağıdaki gibidir;

  • Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu’nun 24.03.2020 tarihine kadar işlenmiş olması gerekir. Dolayısıyla bu tarihten önce işlenmiş ve infaz edilmekte olan veya henüz infaz edilmemiş olmakla birlikte 24.03.2020 tarihine kadar işlenmiş olmak koşuluyla daha sonra kesinleşen ve infaz aşamasına gelinen suçlar etkin pişmanlık kapsamındadır.
  • Hükümlü, tahliye tarihinden veya yargılaması devam eden suçlarda hükmün kesinleşmesinden itibaren en geç üç ay içerisinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemelidir.
  • Hükümlü, karşılıksız kalan çekin ödenmeyen bakiye kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle otuz ay içerisinde ödemelidir.
  • Hükümlü, taksitleri 1 defadan fazla aksatmamış olmalıdır.

Borçlunun;

  • 3 ay sonunda çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödememiş olması,
  • Taksitleri 1 defa aksattıktan sonra 2 defa aksatmış olması, 

halinde, alacaklının şikayeti üzerin Mahkeme tarafından hükmün infazının devamına karar verilir.

Bu madde hükümleri yargılaması yapılmış ve hüküm verilmiş olan her suç için ancak bir kez uygulanabilir.

İlgili madde hükmünün uygulanması sonucunda 24.03.2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olunup da infaz edilmekte olan hapis cezaları ödeme veya ödeme taahhüdünün mevcudiyetine gerek olmaksızın resen durdurulur. İnfazın durdurulması sonrası veya daha sonra infaz aşamasına geçilen hükümlerde ödemelerin hükümde öngörülen koşullarda gerçekleşmesi halinde ceza mahkûmiyeti bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılır.

İnfazın durdurulması halinde verilen cezanın infazı için zamanaşımı işlemeyecektir.

Yasa düzenlemesinde borçlunun üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde alacaklının şikâyeti üzerine infazın devamına karar verileceği belirtilmişse de, alacaklının şikâyeti için herhangi bir süre sınırlaması öngörülmemiştir. Bu halde alacaklı tarafından şikâyet hakkı kullanılmadıkça hükmün infazının devamına karar verilemeyeceği ve infazın durdurulmasından itibaren verilen ceza hakkında zamanaşımının işlemeyeceği birlikte değerlendirildiğinde, yasal düzenlemenin bu hususta eksik olduğu, ilerleyen aşamada bu hususta bir düzenleme yapılması gerektiği görülmektedir.

Bununla beraber, infazı durdurulan hükümlü hakkında mahkemece 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. Maddesi 3/a fıkrası gereğince adli kontrol tedbirine karar verilebilir.

İlgili maddenin 4.fıkrası uyarınca verilecek kararlarda, mahkûmiyet hükmünü veren İcra Ceza Mahkemesi görevli ve yetkilidir.  Mahkemece verilen kararlar alacaklıya tebliğ edilir.

Madde kapsamında verilecek kararlar itiraz kanun yoluna tabi olup bu itiraz İcra ve İflas Kanunu’nun 353/1. Maddesinde düzenlenen usule göre incelenir.

Benzer Makaleler

Nisan 2020 İş Yeri Kiralarında Kira Borcunun Ödenmemesi Nedeniyle Tahliye ve Corona Virüsü (Covid-19) Salgını Kapsamında Yapılan Yasal Düzenleme
Mart 2020 Corona Virüsü (Covıd-19) Salgını’nın İş Hukuku Kapsamında Değerlendirilmesi